YAZAR

Kendimi bildim bileli yazıyorum. Ortaokul sıralarından beri yazıp rafa kaldırdığım kitabımı düşünürken, neden yepyeni bir kitap yazmayayım dedim.

 

Bu kitabı yazarken çokça müzik dinledim, çokça yalnız kaldım. Kimi zaman da kızımı oyun oynamasını seyrederken geldi bazı cümleler, oracıkta çıktı kimi satırlar. Bazen tam uyumadan önce geldiler aklıma, yataktan fırlayıp yazdım. Kendi hayatıma, hikayeme, yaralarıma ve iyileşme yolculuğuma gittim. Çokça ağladım, çokça gülümsedim. Her bir karakter kendiliğinden doğdu ve büyüdü, aynı hayatta da olduğu gibi. Bana onları size anlatmak, korumak kollamak ve ilginçtir, gerçekten sevmek düştü.

 

Uyku konusunda ailelerle çalışırken yıllar içinde birçok hayat hikayesi dinledim. Kocaman ailemin üyeleri, büyümelerine şahit olduğum çocuklar bana çok şey öğretti. Uyku sorunlarının çözmenin yegane yolunun insana merakla bakmaktan ve ebeveynlikten geçtiğine her gün daha da emin oldum. Bir yandan bu konuda bilimin bize anlattıklarına hayranlığım artarken, bir yandan da bazen bilimin sınırlı kaldığını, kalbimizi dinleyip de doğru yolu bulduğumuzu deneyimledim. Bugün inanıyorum ki her çocuğun ve ailenin yaşamı özgün. Bu nedenle de uyku sorunlarının çözümü bilimin ve kalbin ışığında her aile özelinde, kendine has olarak tasarlanmalı. Bu kitabın, bu satırlarda ne demek istediğimi size en gerçek hali ile aktarmasını diliyorum.

 

Bir çocuğum daha doğdu. Ona iyi bakacağım, bir yandan da kendi yaşamını kurgulamasını izleyeceğim. Büyümesine, köklenmesine, dönüşmesine şahitlik edeceğim. Aynı kendi kızım ve tüm çocuklarım gibi.

 

Onun size iyi gelmesi, kendi uyanışlarınıza vesile olması umudumla…

Huzurlu ve Güven Dolu Uykular İçin

Bebekler ve çocuklar en sıradan görünen günde bile birbirinden farklı deneyimler ve bu anlara eşlik eden birçok duygu yaşarlar. Tüm bu duyguların bir yetişkin tarafından görülmesi, anlaşılması ve hangi duygu olduğundan bağımsız kabul edilmesine ihtiyaçları vardır.

Çocuklar hayatlarının erken dönemlerinde duygularını genelde sözsüz dille, hareketleriyle, yüz ifadeleriyle, farklı sesler çıkartarak, bağırarak ve ağlayarak anlatırlar. Bu dışavurum anlarında onlara şefkatle eşlik eden bir bakım veren ararlar. Duyguları bu şekilde sevilen, kapsanan ve yatıştırılan çocuklar daha dengeli ve daha huzurlu olurlar. Ancak, gün içinde bu desteği ne kadar alırsak alalım, hepimizin uyku öncesi zihnimizde ve bedenimizde kalan tortuları atma ihtiyacımız vardır. Bu nedenle, bebekler ve çocuklar da uyumadan önce bize neler yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatmak isterler. Yine hareket ederler, sesler çıkartırlar ve hatta ağlarlar. Bu anlarda onları kabul ve şefkatle dinleyen, sakinleşmeleri için onların bu anlarına güvenle eşlik eden bizlere çok ihtiyaçları vardır.

Çocuklarımızın gözünden dünyaya bakabilmemiz, onları en derinden anlayabilmemiz, tüm duygularını önemsememiz ve kabul vermemiz, onların huzurla uyumalarına destek olmamız ve sağlıklı bir duygu regülasyonu (duygu düzenleme, öz düzenleme gibi isimlerle de karşınıza çıkabilir) becerisi geliştirmelerine rehberlik edebilmemiz yolunda bu kitabın hepimize ışık olması dileklerimle…

Psikolog Melis Çetinkaya