Bir Cadı Masalı

Leyla Navaro

Kızgınlığımla barışmam yetişkin yaşımda oldu benim. Onu bir canavar, bir düşman zannederek büyüdüm. Kızdığımda kendimi sevmedim, korktum, utandım. Kızgın birine karşı onlarca olumsuz duygu hissettim. Ama bir dakika, pasif mi olacağım? Kızmadan güçlü nasıl olunuyor? Sınırlar savaşmadan nasıl korunuyor? Kızmamanın, öfkelenmemenin marifet sanılması ile güçlü olmanın öfkeli dışavurumla eş hali arasında sıkışıp kaldık belki de. Bu repertuarlar nereden geliyor? Aileden, kuşaktan kuşağa aktarılan rollerden, toplumdan, cinsel tanımlamalardan, içgüdülerden, doğadan? Hepsi derdim.

Bu biricik duygunun bana nerelerden miras geldiğini anlamam, içinde durabilmem ve onu doğru, kendim dahil kimseye zarar vermeden yaşayabilmem, dışavurabilmem çok önemli. Kızgınlık doğal, kızgınlık gerçek, kızgınlık neye ihtiyacım olduğunu ve neyi önemsediğimi bana anlatan bir sinyal. O parçam, o rengim, o canım. Bunu böyle yaşayıp, öfkenin sağlıklı modeli olup, çocuğumun da onu yaşamasına izin veriyor muyum?

Leyla Navaro’nun yazdığı ‘Bir Cadı Masalı’ kızgınlık ve öfkeyi derinden anlamak için çok iyi yazılmış bir kaynak. Her ebeveyn okumalı diyerek buraya bırakıyorum.